ULUSLARARASI PİYASA Tümü >
Alış
Satış
D: 8.6310
Z: 8.6913
D: 8.6310
Z: 8.6913
D: 8.6310
Z: 8.6913
D: 8.6310
Z: 8.6913
D: 8.6310
Z: 8.6913
D: 8.6310
Z: 8.6913
KRİPTO PARA PİYASASI Tümü >
D: 36,932.91
Z: 36,932.91
D: 311,554.34
Z: 309,550.35
D: 36,932.91
Z: 36,932.91
D: 311,554.34
Z: 309,550.35
D: 36,932.91
Z: 36,932.91
D: 311,554.34
Z: 309,550.35
AVRUPA PİYASALARI
  Alış Satış % D  
ANALİZ

Ekonomi Sözlüğü

18.04.2022

 

 

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                      

ABD MERKEZ BANKASI (FED) 
1913 yılında kurulmuştur. Kuruluş aşamasında 3 temel para politikası amacı belirlenmiştir. Bunlar; istihdamın en yüksek seviyede gerçekleştirmek, fiyat istikrarının sağlanması ve uzun dönemli faizleri makul düzeyde tutmaktır. Yönetim yapısı şu şekildedir; Guvernörler Kurulu (BG), Açık Piyasa İşlemleri Kurulu (FOMC) ve 12 Federal  Rezerv Bankası. Guvenörler Kurulu 7 kişiden oluşur. ABD Başkanı tarafından 14 yıllık bir süre için atanırlar. 


AÇIK PİYASA İŞLEMLERİ 
Merkez Banka'larının piyasadaki para miktarını artırmak veya azaltmak için hazine kağıdı alım-satımı yapmasına denir. Merkez Bankası hazine kağıdını kesin satım-alım yapabildiği gibi geri alım vaadiyle satım, geri satım vaadiyle alımda yapabilir.


AÇIK POZİSYON 
Altın, döviz vb. finansal araç üzerinden sahip olunan varlıkların, aynı cinsden yükümlülükleri karşılamayan kısmıdır. Örneğin 20 Milyon Dolar yükümlülüğüne karşı 10 Milyon Dolar varlık bulunuyorsa aradaki 10 Milyon Dolarlık açık Dolar açık pozisyonunu ifade eder.  


AHBAP ÇAVUŞ KAPİTALİZMİ
İşadamlarının işlerini siyasi yakınlıklarını kullanarak çözmesine denir. İşadamları siyasi ve bürokratik ilişkilerini kullanarak ihaleler alır, vergi muafiyeti sağlar, kamusal işlerini kolaylıkla halleder ve tüm destek, teşviklerden yararlanır.


ALTIN 
Altın, parlak, ağır ve kolay tepkimeye girmeyen bir metaldir. O nedenle dış etkenlerden fazlaca etkilenmez. Örneğin paslanmaz ve kararmaz. Saf haliyle son derecede yumuşak olduğu için kolay şekil verilebilir. İletkenliği yüksek olsa da az bulunduğu için iletken olarak kullanılamayacak kadar pahalıdır. 


AMORTİSMAN
Yatırım malları kullanıldıkça eskir ve değeri düşer. Kullanım süresi boyunca malın yenisini almak için kenara ayrılması gereken miktara amortisman denir. İki tür amortisman çeşidi vardır. Sabit oranlı amortisman; malın yenisini almak için ayrılması gereken paranın, malın kullanım yılına bölünmesiyle bulunur. Örneğin 10 yıl kullanılmak üzere 100.000 TL değerinde makina alındı. Her yıl ayrılması gereken amortisman miktarı 1000.000/10'dan 10.000 TL'dir. Azalan bakiyeler yöntemiyle amortisman; Malın alındığı ilk yıl amortisman miktarının en fazla olduğu amortisman çeşididir. Malın kullanım yılı arttıkça amortismana ayrılan para da azalır. 


ANKES 
Bankaların günlük işlemleri için kasalarında hazır bulundurdukları paraya ankes adı verilir. Bu paranın miktarını belirleme bankanın kendi insiyatifindedir. Bankalar genellikle gün sonunda bu paraları TCMB'na gecelik olarak borç verirler. 


ARBİTRAJ
Fiyat farkından kazanç sağlamak için para, değerli maden, hisse senedi gibi varlıkların alınıp satılma işlemine arbitraj adı verilir. Genellikle döviz piyasasında görülür. Günümüzde teknolojinin de gelişmesiyle piyasaları gözlemleme kabiliyeti artmış ve fiyat farklılıkları azalmıştır. Bu nedenle arbitraj işlemleri yapılması güç hale gelmiştir.


ASGARİ ÜCRET
Sosyal Devlet anlayışının hakim olduğu günümüzde çalışan bireyin dezavantajlı duruma düşmemesi, ekonomik ve sosyal hayat koşullarına ayak uydurabilmesi için devlet tarafından asgari ücret kısıtlaması uygulanır. İşverenler, işçiye devletin belirlediği ücretin altında bir ücret vermeleri yasaklanmıştır. Verilen ücretin üst baremi ise belirlenmemiştir. İşveren insiyatifine bırakılmıştır. 


AVRUPA BİRLİĞİ 
1992 yılında Maastricht Antlaşması ile ozamana kadar Avrupa Ekonomik Topluluğu adıyla bilinen kurum Avrupa Birliği adını almıştır. Birliğin amacı üye ülkelerin siyasal ve ekonomik anlamda birliğin sağlanmasıdır. Almanya, Avusturya, Belçika, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hırvatistan, Hollanda, İrlanda, İspanya, İsveç, İtalya, Kıbrıs, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Slovenya ve Yunanistan birliğe üye ülkelerdir.


AVRUPA MERKEZ BANKASI 
Avrupa Birliği üyesi 17 ülkenin para politikası ve uygulamalarını yönetmek ve denetlemek üzere kurulmuştur. Temel amacı üye ülkelerin finansal istikrarını sağlamaktır. Bünyesinde üye 17 ülkenin     Merkez Bankası temsilcilerini barındırır.


AYI PİYASASI 
Gelecek hakkında karamsar beklentilerin egemen olduğu piyasaları anlatmak için kullanılan deyimdir. Ayıyı yakalamadan deriyi satmak deyimi ayı piyasasının kökenini oluşturur. Kişiler piyasanın kötüye gideceğini öngördükleri için ellerindeki hisse senetlerini ve değerli metalleri daha sonra düşük seviyeden tekrar almak için satarlar.


BANKA PANİĞİ 
Mevduat sahiplerinin piyasadaki kaos ortamından ürkerek bankalardadaki mevduatlarını çekmesine ''Banka Paniği'' denir. Banka rezervlerinde aşırı boşalma olması ekonomide kriz ortamının derinleşmesine neden olur.


BASEL KOMİTESİ 
Uluslararası bankacılık standartlarını, çalışma kriterlerini ve sermaye yeterliliklerini belirlemek üzere 1974 yılında Bank for İnternationel Settlemens (BİS) tarafından oluşturulmuştur.


BATIK KREDİ
Vadesi dolmasına rağmen ödenmemiş, ödenmeme nedeniyle takibe alınmış ve borçluya bildirilmesine rağmen ödenmeyen kredilere batık kredi adı verilir.


BAZ PUAN 
Faiz oranlarındaki değişimi ifade eden ölçüm birimidir. Virgülden sonraki 4. haneyi (0,0001) ifade eder. 100 baz puanlık bir değişim %1'lik değişime karşılık gelmektedir.


BİTCOİN
İnternet aracılığı ile kullanılan herhangi bir otoriteye bağlı olmayan sanal para birimidir. 2008 yılında Stashi Nakamoto tarafından icat edilmiştir. 


BLOCKCHAİN
Blockchain bir iş ağındaki işlemlerin kaydedilmesi ve varlıkların takip edilmesi sürecini kolaylaştıran, paylaşılan ve üzerinde değişiklik yapılamayan bir büyük defterdir. Varlıklar somut (ev, araba, nakit, toprak) veya soyut (fikri mülkiyet, patent, telif hakları, marka) olabilir. Değerli hemen hemen her şey bir blockchain ağında izlenebilir ve üzerinde işlem yapılabilir, bu da riski azaltır ve işe dahil olan tüm maliyetlerin düşürülmesini sağlar.


BOĞA PİYASASI 
Gelecek hakkında olumlu beklentilerin hakim olduğu piyasaları anlatmak için kullanılan deyimdir. Boğa piyasası adını almasının sebebi boğaların boynuzları ile herşeyi yukarı kaldırma kuvvetinin almasındandır. Bu düşünceye sahip kişiler ellerinde para bulunmamasa bile borçlanarak hisse senedi  veya değerli metal alırlar. Beklentileri karşılanırsa yüksek fiyattan satarlar ve kar elde ederler. 


BORÇ STOKU
Bir devletin, şirketin ya da kişinin belirli bir tarih itibariyle birikmiş borç miktarına borç stoku deniyor. Kamu borç stoku denildiği zaman kamu kesiminin belirli bir tarih itibariyle birikmiş iç ve dış borçlarının toplam miktarı anlaşılır.


BRENT PETROL 
Kuzey Denizi'inden çıkarılan ve varili uluslararsı standart kabul edilen petroldür. Brent Petrol ismini Kuzey Denizi'nden çıkarıldığı 5 tabakadan alır. Bu tabakalar; Broom, Rannoch, Etieve, Ness ve Tarbat'tır.  Petrol ticaretinin 3/2'sini karşılayan bölümün fiyatlandırması için kullanılmaktadır. Fiyatlar varil olarak belirlenir ve bir varil 159 litredir.


BRETTON WOODS SİSTEMİ 
1944 yılında Bretton Woods kasabasında Birleşmiş Milletler Para ve Finans Konferansı sonucunda kabul edilen ekonomik ve mali sistemdir. Sistem katılan ülkelerin ortak parasal düzen üzerinde anlaşmalarına dayalıdır. Uygulanacak ortak para ise Dolar olarak kabul dilmiştir.

 
BROKER
Alım ve satım işlemlerine belirli bir komisyon karşılığı aracılık eden, işlemleri kendi adına ancak taraf olduğu kişi veya kurumlar hesabına yapan işlemcilere verilen isimdir.


BULYONİZM
 Servetin değerli metallerle oluşabileceğini söyleyen akımdır. 16. yüzyılda İngiltere'nin ihracat sonucu elde ettiği gelirleri değerli metallere çevirerek ülke dışına çıkışını engellemesiyle tüm dünyayı etkilemeye başlamıştır. Bulyonizmin temel öğretisi ülke içine değerli metallerin girişini teşvik etmek, ülkeden çıkışını ise kısıtlamaktır. Bu yönüyle Merkantilizm'in temellerini oluşturmaktadır.


BÜTÇE
Bütçe, belirli bir dönem için elde edilecek gelirlerle yapılması planlanan giderleri gösteren bir tahmin cetvelidir. Kamu kesimi söz konusu olduğunda şöyle bir bütçe denklemi yazabiliriz: Bütçe Dengesi = Bütçe Gelirleri (vergi gelirleri + diğer gelirler) – Bütçe giderleri (faiz dışı giderler + faiz giderleri) Faiz dışı giderler de personel giderleri, yatırım giderleri, diğer cari giderler olarak sıralanabilir.


CARİ DENGE (Cari Açık ve Cari Fazla)
Cari denge = (Mal ihracatı gelirleri + satılan hizmetlerden sağlanan gelirler + diğer gelirler) – (mal ithalatı giderleri + satın alınan hizmetlere ödenen giderleri + diğer giderler) +/- cari transferler   Bu denklemde ortaya konan denge açık veriyorsa yani eksi işaret taşıyorsa cari açık, bu denge fazla veriyor yani artı işaret taşıyorsa cari fazla söz konusudur.


CARRY TRADE 
Faiz oranı düşük olan para biriminden borçlanıp, borçlanılan parayı daha yüksek faizli para birimine çevirerek kar elde etme işlemidir. Örneğin X ülkesinde faiz %1 Y ülkesinde ise %10 olduğunu varsayalım. Kişi X ülkesinden %1 oranında faizle bir yıllığına kredi çekip, Y ülkesinde %10 oranında faize yatırırsa bir yılın sonunda %9 oranında faiz geliri elde etmiş olur. Yatırımcının bu trade işlemi sırasında üstlendiği risk ise parasını faize yatırdığı ülkenin, parayı çektiği ülkedeki para birimine karşı  değerinin düşmesidir.


CASE-SHİLLER ENDEKSİ 
Bu endeks konut satış fiyatlarını ve sayılarını izlemek için ABD'li iktisatçılar Karl Case, Robert Shiller ve Alan Weiss tarafından ortaya atılmıştır. 2002 yılınından beri Standart and Poor's şirketi tarafından yayınlanmaktadır.


DAMPİNG 
Bir üretici ürünü yurtiçinde sattığı fiyatın daha altına yurtdışına satıyorsa bu duruma damping denir. İki şekilde ortaya çıkar. Geçici Damping; üretici elinde bulunan stok fazlası ürünü elinden çıkarmak için kısa süreliğine fiyatı düşürür. Sürekli Damping; üretici piyasayı ele geçirmek için fiyatları sürekli olarak düşük tutar.


DEFLASYON 
Fiyatlar genel düzeyinin sürekli olarak düşmesi haline deflasyon adı verilir. Böyle bir drumda paranın satın alma gücü süreki olarak artar. Böyle bir ekonomide insanların ürün talep etme isteği sınırlanır. Ekonomide durağanlığa neden olabilir. 


DEPRESYON 
Bir ekonomide ekonomik faliyetlerin uzun süre aşağı yönlü hareket etmesine depresyon denir. Depresyon ile resesyonu birbirine karıştırmamak gereklidir. Resesyon kısa süreli küçülmelerdir. Bir dönem veya birkaç dönem devam eder. Depresyon ise daha uzun sürelidir. Birkaç yıl devam edebilir. 


DEREGÜLASYON 
Piyasalardaki devlet kısıtlamalarının tamamen yada bir kısmının kaldırılmasına denir. Devlet kısıtlamalarının ortadan kalkması üretimde verimliliğin artmasını ve ürünlerin fiyatlarının düşüreceği görüşü hakimdir.


DEVALÜASYON 
Sabit kur rejimi uygulayan ülkelerin idari kararla paranın değerini düşürmesine Devalüasyon denir.


DEZENFLASYON 
Fiyat artış hızının azalması anlamına gelmektedir. Ülkedeki yüksek enflasyonun düşüşe geçmesi ile dezenflasyonist aşama yaşanmış olur. fiyatlar genel düzeyi düşüşü bittiği zaman dezenflasyonist dönem sona erer.

 
DIŞ TİCARET DENGESİ 
Bir ülkenin döviz ödeyerek ithal ettiği ürünle aynı ülkenin dolar karşılığında ihraç ettiği üründen çıkarılmasıyla dış ticaret dengesi oluşturulur. Şu şekilde hesaplanır; dış ticaret dengesi=ürün ihracat gelirleri-ürün ithalat giderleri 


DİSPONİBİLİTE
Merkez Bankası’nın bankaların kabul ettiği mevduata karşılık kasalarında tutulmasını zorunlu kıldığı parasal karşılıklardır. Ankes zorunlu olmadığı halde disponibilite zorunludur.


DOĞAL İŞSİZLİK ORANI
Milton Friedman geçici ve yapısal işsizlik biçiminde ortaya çıkan işsizliğe dooğal işsizlik adını veriyor. Doğal işsizlik oranı hesaplanırken uzun yılların ortalaması alınır. Doğal işsizlik oranı enflasyonu artırıcı etki yapmaz.


DOLAR ENDEKSİ 
Amerikan Dolar'ının 6 büyük para birimi(Japon Yeni, Kanada Doları, İngiliz Sterlini, İsveç Kronu, Euro ve İsviçre Frangı)  ile oluşturduğu döviz sepetine karşı değerini ölçen endeksdir. Endeksin 100'ün altında seyretmesi Dolar'ın diğer para birimleri karşısında zayıfladığı, 100'ün üstünde seyretmesi Dolar'ın diğer para birimleri karşısında güç kazandığı anlamına gelir.


DOLARİZASYON
Bir ülkede yerli para dışında yabancı paraların da günlük alış verişlerde ya da değer belirlemede yaygın biçimde kullanılmasına dolarizasyon adı veriliyor. 


DÖRDÜNCÜ SANAYİ DEVRİMİ 
Sanayi Devrimi İngiltere'de buhar gücünün üretimde uygulanmaya başlamasıyla ortaya çıkmıştır. Sanayi Devrimi ile birlikte üretim artmıştır. Üretimde buhar gücünün kullanılması 1. Sanayi Devrimi olarak adlandırılır. Elektrik gücünün sanayiye uygulanmasıyla 2. Sanayi Devrimi gerçekleşti. Elektroniğin sanayiye girmesiyle 3. Sanayi Devrimi gerçekleşti. Robotların üretime girerek üretime yön vereceği döneme geçilmek üzere buna da 4. Sanayi Devrimi deniyor.


DÖVİZ VE DÖVİZ KURU NEDİR
Yabancı ülklerin paralarına döviz(kambiyo) denir. Döviz kuru ise bir ülkenin yabancı ülke para birimi karşısındaki değeridir.


DÖVİZ DEPO İŞLEMLERİ 
Döviz ihtiyacı olan bankaların, Merkez Bankası garantörlüğünde, döviz fazlası olan bir bankadan belli vade ve faiz oranıyla almasına döviz depo işlemleri denir.


DÜNYA BANKASI 
Beş adet kuruluşu olan(Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası/IBRD-Uluslararası Kalkınma Birliği/IDA-Uluslararası Finans Kurumu/IFC-Çok Taraflı Yatırım Garantisi/MIGA-Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları Çözüm Merkezi/ICSID) Birleşmiş Milletlerin özerk kuruluşlarından biridir. 2. Dünya Savaşı ardından faaliyete geçmiştir. Amacı üye ülkelerin ekonomilerini  desteklemekttir.


EKONOMİDE ISINMA 
GSYH büyümesinin sağlam temellere dayanmadan, potansiyel büyümenin üstünde gerçekleşmesi ekonomide ısınmaya neden olur. Potansiyel büyüme bir ekonomide yıllar içinde oluşan büyüme ortalamasıdır. Ekonomide büyümenin ardından cari açık artıyor ve bu cari açığı kapatmak  için elde bulunan sıcak parayla finansman sağlanmaya çalışılıyorsa ekonomide ısınma meydana geliyor demektir.  


EKONOMİK SAFSATA 
Bir düşünceyi ortaya atarken yada anlamaya çalışırken yanlış sonuç çıkarılmasıyla ortaya çıkan duruma safsata adı verilir. Üstünkörü bakıldığında doğru görünen durumun detaylı incelendiğinde doğru olmadığı ortaya çıkabilir. Henry Hazlitt; ekonomi diğer bilimlere nazaran daha fazla safsatanın etkisi altındadır demiştir. Örneğin ortaya atılan ekonomik bilgi okadar gerçekçidir ki soruşturma gereği duymadan bilgiye göre işlemler yapılır. Daha sonrasında ise bilginin gerçek olmadığı ortaya çıkar. 


EKONOMETRİ 
 Ekonomik verileri, matamatik, istatistik ve bilgisayar bilimleri aracılığıyla deneysel biçimde değerlendirerek inceleyen bilim dalına denir. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle ekonometri biliminin gücü artmıştır. Ekonometri ilk  kez Norveç'li iktisatçı Ragnar Frisch tarafından 1926 yılında ortaya atılmıştır.


EMİSYON HACMİ
TCMB tarafından tedavüle çıkarılmış ve tedavülde bulunan banknotlar ile tedavülden kaldırılmış olmasına rağmen 10 yıllık zaman aşımı süresi henüz dolmamış tedavülde bulunan banknotların toplamıdır.


EMPERYALİZM 
Bir devletin kendi çıkarları doğrultusunda başka devletlere etki etme çabasına ''emperyalizm''  denir. 1800'lü yıllarda İngiltere'de ortaya çıkmıştır. Sanayi Devrimi'nden sonra gelişmiş devletlerin hammadde ihtiyaçları artmıştır. Hammadde ihtiyacının karşılanması için gelişmiş devletler gelişmemiş ve yeraltı kaynakları bakımından zengin devletleri işgal ettiler. Kurulan sömürge düzeniyle sömürgeci devletler hem hammadde ihtiyacını karşıladı hem de kültürlerini işgal ettikleri topraklarda yaydı. Bunun en büyük örneği İngiltere'nin Hindistan'a uyguladığı sömürge düzenidir. Sömürge düzeninin yıllar önce bitmesine rağmen Hindistan yönetici kesimi hala İngiltere'de eğitim görmüş kişilerden oluşur. Ülkede ingilizce halen etkin olarak kullanılır. 


EMTİA VE EMTİA PİYASASI 
Alım ve satımı yapılan bütün mallara ''emtia'' adı verilir. Altın, demir gibi doğal madenler, buğday mısır gibi gıda ürünlerinin  oluşturduğu mallara denir. Emtia mallarının ticaretinin yapıldığı piyasaya ise ''emtia borsası'' adı verilir. 


ENFLASYON
Bir ülkedeki fiyat düzeyinin sürekli artmasına enflasyon denir. Enflasyonu fiyat artışı ile karıştırmamak gerekir. Fiyat artışları süreklilik göstermez. Enflasyon bir ürünün fiyat artışı baz alınarak bulunmaz. Belli ürünlerin içinde bulunduğu bir sepete ödenen fiyat önceki döneme göre artış göstermişse ve bu artış önceki dönemlerden beri artarak devam ediyorsa enflasyon ortaya çıkar.


ENFLASYON VERGİSİ 
Enflasyon kişinin elinde bulundurduğu paranın değerini kaybetmesidir. Ülke içinde enflasyondan en fazla etkilenen kesim dar gelirlilerdir. Çünkü elde ettikleri varlığı bankalara faize yada başka yatırım araçlarına kullanamazlar. Zengin kesim ise yatırım araçlarını kullanır. Parası değer kazanır. Örneğin işverenle 1 yıllık iş sözleşmesi yapan işçi bir yıl içinde enflasyon verisinin yukarı çıkmasıyla enflasyon vergisine maruz kalır. Yani Ocak ayında 5 liraya aldığı ekmeği Nisan ayında 10 liraya alıyorsa ve aldığı ücret değişmiyorsa kişi enflasyon vergisine maruz kalmış demektir.


ERKEN İTFA
Borcun vadesi dolmadan anapara ve faizini ödeyerek kapatılması işlemine erken itfa adı verilir.


EURO
Euro Bölgesi'nde bulunan, Avrupa Birliği üyesi olan ülkelerin kullandığı para biriminin adıdır. 1 Ocak 1999 yılında yürürlüğe girmiştir. Madeni para biriminin adı Cent'dir.


EURO BÖLGESİ 
Maastricht kriterlerine tabi, para birimi olarak Euro kullanan ve Avrupa Birliği üyesi olan ülkelerin oluşturduğu bölgeye denir.


FAİZ
Finansal varlık sahibinin varlığını belli süre içinde ve belli miktarda artışla geri almak üzere vermesi durumudur. Kişiler varlıklarını bankalara faiz karşılığı verebildiği gibi bankalarda kişilere faiz karşılığı verebilir. Bankalar uygulayacağı faiz miktarını kendileri belirlese de Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın belirlediği faiz kararlarından etkilenmektedirler. 


FAKTORİNG
Faktoring; yurt içi ve yurt dışı piyasalar için mal ve hizmet satımı faaliyetinde bulunan firmaların mal ve hizmet satışından doğmuş veya doğacak kısa süreli ticari alacak hakkını devretmesi karşılığında likit fon elde etmesi işlemidir. Bunun yanı sıra, firmalara vadeli satış bedellerini vadesinden önce tahsil etme imkânı sağlayan finans kuruluşlarına da ‘faktoring’ kuruluşları denilmektedir.


FAYDA(Yarar) 
Üretilen ürün veya hizmetin ihtiyaçları giderebilme derecesine fayda denir. Fayda göreceli bir kavramdır. Kişiden kişiye değişiklik gösterir. Örneğin; kahvenin sağladığı fayda kişiden kişiye farklılık gösterir. Fayda Ordinal Fayda ve Kardinal Fayda olmak üzere ikiye ayrılır. Ordinal Fayda; Fayda sayıyla ölçülmez. Çok, daha çok, az, daha az gibi kavramlarla açıklanır. Kardinal Fayda; Fayda sayısal kavramlarla açıklanabilir. Faydanın sayısal anlamda ölçümünün zor olmasından dolayı Ordinal Fayda teorisi çoğunlukla kullanılan fayda ölçme aracıdır. 


FİNANS 
İhtiyaç duyulan kaynağın uygun koşullarda ve etkin bir şekilde kullanılması ile ilgili faliyetlere verilen genel addır. Kişilerin veya kurumların maddi gelir elde etmeleri, yatırım yapmaları ve zaman içinde ve zaman içinde yatırımlarını değerlendirme süreçlerine finans  denir. Üçe ayrılır. Bunlar; Bireysel finans: Kişinin bütçe, tasarruf, yatırım ve tüketim harcamaları gibi kalemlerinin toplamına denir. İşletme finansı: İşletmelerin karlılık ve riskini dengelemeye çalışır. Amaç işletmenin karını maksimize etmektir. Kamu maliyesi: Devlet kurumlarının ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan harcamaları ve gelirleri denetler.


FİNANSAL BULAŞICILIK 
Bir yada bir kaç ülkede meydana gelen ekonomik sıkıntılar, aynı ekonomik yapıya sahip olan ekonomilere de bulaşma eğilimindedir. Yatırımcılar aynı ekonomik yapıya sahip ülkelerden herhangi birinde meydana gelen sorunların diğer ülkelerde de sıçrayacağını bildikleri için yatırımlarını o ülkeden çekerler. Bu durum çevre ülkelerde de ekonomik sorunların meydana gelmesine neden olur. Örneğin Latin Ülkeleri, Körfez Ülkeleri ve Uzakdoğu Ülkeleri benzer ekonomik yapıya sahip ülkelerdir. Bu ülkelerden birinde meydana gelecek ekonomik sorunlar diğer ülkelerede sıçrar.


FİNANSAL İSTİKRAR KURULU
2009 yılında G 20 tarafından kurulmuş bir kuruldur. Ulusal kuralları ve uygulamaları koordine ederek bunları uluslararası standartlar haline getirmeye yönelik çalışmaları yapmakla görevlidir


FİNANSAL KİRALAMA
İşletmelerin orta vadeli fon ihtiyacını karşılamak için kullanılan finansman tekniğidir. İşletmeler envanterlerinde bulunan belirli süre işe yaramayacağını düşündükleri  demirbaşı başka bir işletmeye kiralarlar. Kiralanan malın mülkiyeti kiralayanda, kullanım hakkı ise kiracıdadır. Finansal kiralama tekniğini kullanan firmalar kullanılmayan demirbaştan gelir elde ederler. Kiracı olan işletme ise demirbaşı satın almak için büyük miktarda finansman ayırmak yerine daha az miktarda finansman ile işlerini hallederler.


FİYAT
Bir mal veya hizmetin maddi, değerine o malın fiyatı denir. Her malın ve hizmetin kendine özgü bir fiyatı vardır. Fiyat belirlenirken şu unsurlar ön planda tutulur. Bunlar;  üretim maliyeti, ulaşım maliyeti ve kar payıdır. 


FİZİBİLİTE 
Bir finansal varlığın yatırım yapılabilir konumda olup olmnadığına karar vermek için yapılan araştırmaya fizibilite araştırması denir. Bir fizibilite araştırmasında 5 ana konuda araştırma yapılır. Bunlar; piyasa incelemesi, kuruluş yeri incelemesi, mali inceleme, teknolojik inceleme ve hukuki incelemelerdir. Bu ana konular baz alınarak yapılan araştırmada alumlu sonuçlar ortaya çıkarsa finansal farlık yatırım yapılabilir konumda olur.


FOREX VE FOREX PİYASASI 
Forex yada fx foreıng exchange sözcüklerinden türetilmiştir. Bir ulusal paranın, başka bir ulusal paraya çevirilme işlemine forex denir. Kurulduğu yıllarda sadece döviz piyasası işlemleri yapılırken ilerleyen yıllarda altın, gümüş, petrol ve pamuk gibi emtialar, hisse senetleri ve uluslararası endekslerde işlemler yapılmaya başlanmıştır. Forex işlemlerinde düşük sermaye ile yüksek miktarlı işlem yapılabilmektedir. Bu işlemlere kaldıraçlı işlemler denir.


FORWARD İŞLEMİ 
Finansal varlığı fiyat dalgalanmalarından korumak için bugünki fiyat üzerinden anlaşma yapılıp sözleşmede belirtilen süre içinde başlayıp biten işlemlere ''forward işlemler'' denir. Sözleşme süresi içinde varlığın fiyatı değişmez. Varlık sahibinin amacı fiyat dalgalanmaları sonucu oluşabilecek olan zararı minimize etmektir.


FTSE 100 ENDEKSİ 
Londra borsasında piyasa değeri en yüksek 100 şirketin  hisselerinin alınıp satıldığı  endeksin adıdır. 


FUTURE İŞLEMİ 
Standart miktar ve kalitede bir varlığın önceden belirlenmiş bir fiyattan gelecekte belirli bir tarihte teslim etme ya da teslim almaya ilişkin bir sözleşmedir. Vadeleri standarttır ve organize borsalarda işlem görmektedirler.


G-8(Group of Eight)
Ekonomik olarak dünyanın en zengin 7 ülkesinin yer aldığı gruba G-8 denir. Küresel sistemin ve parasal sorunların işbirliği içinde çözüme kavuşturmak için oluşturulmuştur. Üyeleri; ABD, Japonya, İngiltere, Almanya, Kanada, Rusya, Fransa'dır. 1975 yılında G-6 adı altında 65 üye ile kurulmuştur. 1976 yılında gruba Kanadakatılmış 1977 yılında ise Rusya katılmıştır. 


G-20(Group of Twenty) 
Dünyanın en büyük 20 ekonomisine sahip olan ekonomilerin oluşturduğu gruba G-20 denir.Grupta 19 büyük ekonominin Ekonomi'den Sorumlu Bakan'ları, Maliye Bakan'ları ve Merkez Bankası Başkan'larıyla Avrupa Birliği Konsey Başkanı'yla, Avrupa Merkez Bankası Başkanı yer alır. G-20 ülkeleri şunlardır; Almanya, ABD, Arjantin, Avusturalya, Brezilya, Çin, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Güney Kore, Hindistan, İngiltere, İtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Türkiye. Grubun 20. üyesi ise Avrupa Birliği Komisyonudur. 


GİNİ KATSAYISI
 Bir ülkedeki gelir eşitsizliğini gösteren istatistiksel dağılım ölçüsüdür. Corrado Gini tarafından ortaya atılmıştır. Gini katsayısı 0 ile 1 arasında sayıdır. Gelir eşitsizliğinin az olması durumunda endeks ''0''a yaklaşır. Gelir eşitsizliğinin fazla olması durumunda endeks''1''e yaklaşır.


GELİŞME 
Ekonomik gelişme daha çok kalkınma aşamasını tamamlamış ülkeler için kullanılır. Gelir, refah, eğitim, hukuk, demokrasi ve kültürel alanda meydana gelen ilerlemeler ekonomik gelişmenin oluşmasını sağlar. BM tarafından yayınlanan insani gelişmişlik endeksi ülkelerin ekonomik ve sosyal anlamda ne kadar gelişmiş olduğunu ortaya koyan göstergedir.


HEDGE FON 
Yüksek kar elde etmek için bilindik piyasaların(borsa, döviz, altın vb.) dışında farklı yatırım araçlarına kısa vadeli olarak yapılan yatırım fonlarına ''hedge fon'' adı verilir.


IMF (Uluslararası Para Fonu) 
Üye ülkelerin karşılaştıkları veya karşılaşacakları ekonomik sorunları çözmek için kurulmuş uluslararası finansal kuruluştur. 189 adet üye ülke vardır. Üye ülkelerin ekonomik istikrarını sağlamak, uluslararası ticaretini desteklemek, yüksek istihdamı sağlamak ve yoksulluğu azaltmayı amaçlamaktadır.


İKARUS ÇELİŞKİSİ 
Kral Minas tarafından labirente hapsedilen Daedalus ve oğlu Ikarus labirenten kurtulmak için balmumu ve tüğlerden kanat yaparlar. Daedalus oğlu İkarus'a kanatları takarken çok fazla yükselmemesini öğütler. İkarus uçmaya başladığında babasının öğüdünü unutur ve çok yükselir. Sonrasında denize düşerek boğulur. 1990 yılında Dany Miller bu efsaneyi iş dünyasına uyarlar. Miller'e göre şirketler belirli başarıya ulaştıktan sonra zafer sarhoşluğuna girerler ve daha fazla yükselmek için maliyetlerini artırırlar, rakiplerini küçük görmeye başlarlar. Bu durum şirketin çöküşe geçmesine ve hatta batmasına neden olur.


İŞLETME 
Mal ve hizmet üreten iktisadi birimlere işletme denir. Kurulma amacı kar elde etmektir. İşletme kurulurken belirli sermaye, örgütlenmiş yapı, üretimin yapılacağı alan gibi faktörlerin belirlenmiş olması gereklidir.


İŞSİZLİK ÇEŞİTLERİ 
-AÇIK İŞSİZLİK; Mevcut çalışma koşulları ve ücret düzeyini kabul etmesine rağmen iş bulamayanların oluşturduğu işsizlik çeşididir.
-MEVSİMLİK İŞSİZLİK; Mevsimlik olarak istihdam olanağı olan sektörlerde çalışanların mevsim geçtiği zaman işsiz kalmasına denir. Daha çok tarım ve turizm sektöründe yaşanan işsizlik şeklidir. 
-GEÇİCİ İŞSİZLİK; Kişilerin daha iyi bir iş bulabilmek için kendi istekleriyle işten ayrılmaları sonucunda yeni iş bulana kadar yaşadıkları işsizliktir.
-YAPISAL İŞSİZLİK; Ekonomide sektörler arası yapısal değişikliğin yol açtığı işsizlik türüdür. 
-TEKNOLOJİK İŞSİZLİK; Verimliliği artırmak için emek yoğun üretimden sermaye yoğun üretime geçilirse işsizlik artar. Buna teknolojik işsizlik denir.
-GİZLİ İŞSİZLİK; Bir işletmede veya sektörde çalışan sayısının azalmasına rağmen üretim miktarı azalmıyorsa o sektörde veya işletmede gizli işsizlik vardır.


İŞSİZLİK ORANI
Herhangi bir işte çalışmayan, son 4 hafta içinde bir iş arama kanalını kullanmamış, 15 yaşını doldurmuş ve iki hafta içinde işbaşı yapabilecek olan kişiler işsiz olarak kabl edilir. İşsiz sayısının çalışan kişilere bölünmesiyle işsizlik oranı bulunur. 


İŞSİZLİK SİGORTASI FONU 
Sigortalı işçinin işyerinde çalışma isteği ve sağlığı olmasına rağmen işsiz kalması durumunda uğradığı gelir kaybını belli bir süre ve belli miktada karşılayan sigorta türüne işsizlik sigortası denir. İşveren kesimi ödediği SGK piriminin %1'i, devletin ödediği tutarın ise %2'si işsizlik sigortası fonuna aktarılır. 


İTHAL İKAMESİ 
Bir ülkede yurt dışından ithal edilen ürünü, koruyucu ve özendirici önlemler alınarak o ülke içinde üretilmesine ithal ikame politikası denir. İthalat kısıtlanırken , ürünü ülkede üretebilmek için teşvikler verilir. Bu politika ülke içinde yeni kurulan sanayi endüstrisinin geliştirilmesi için uygulanır. 


J EĞRİSİ 
Yerli paranın değer kaybetmesiyle ülkede dış ticaret dengesi bozulur. İthal ürünlerde fiyat artışından dolayı dış ticaret açığı artış gösterir. Pahalılaşan ithal ürünlere talep azalır, ucuzlayan ihraç ürünlerine talep artar. Bu durum grafikte J harfini andırdığı için ''J Eğrisi Grafiği'' denir.


KALKINMA
Ekonomik kalkınma bir ülkedeki yaşam standartının yükselmesidir. Ülkede yaşayan bireylerin gelir, tüketim ve tasarruf gibi maddi kaynakların yanı sıra eğitim, sağlık, gıda gibi kalemlerininde artış göstermesine ekonomik kalkınma denir. Birleşmiş Milletler tarafından yayınlanan ''İnsani Gelişmişlik Endeksi'' ekonomik kalkınmanın ölçülmesini sağlayan en gelişmiş göstergedir.


KAMU KESİMİ İÇ BORÇLANMASI 
Devletin iç piyasada yaptığı borçlanmaya kamu kesimi iç borçlanması adı verilir. Borçlanma genellikle hazine tarafından yapıldığı için hazine iç borçlanmasıda denilmektedir. Devlet vatandaşına veya yabancı yatırımcıya hazine bonosu satarak iç borçlanma yoluna gider. İç borçlanma için yatırımcının o ülkenin vatandaşı olmasına gerek yoktur. Yatırımcının parasını o ülkeye getirip hazine bonosu alması yeterlidir.


KAMU KESİMİ DIŞ BORÇLANMA
Devletin dış piyasadan (başka devletlerden) borç almasına kamu kesimi dış borçlanma denir. Borçlanma 4 şekilde yapılır; kredi alarak, tahvil ihracı yaparak, devletlerden borçlanma yoluyla ve uluslararası kuruluşlardan borçlanma.


KARŞILIKLAR POLİTİKASI 
Bankalar topladıkları mevduatın ve diğer kaynaklarının merkez bankası tarafından belirlenen oranda belirli bir miktarını, ileride karşılaşabilecekleri zorluklarda talep edip kullanabilmek için merkez bankasına yatırmak zorundadırlar. Buna zorunlu karşılıklar, bunun miktarını belirlemeye yarayan orana da karşılık oranı adı verilir. 


KAPASİTE KULLANIM ORANI 
Bir üretim merkezinin belirli süre içinde ürettiği ürün miktarıyla, aynı üretim merkezinde fiziki olarak üretilebilecek en fazla ürün miktarına oranlayarak kapasite kullanım oranı bulunur. Üretim merkezi kapasitesinin çok altında üretim yapıyorsa kapasite kullanım oranı okadar düşük, yapılan üretim kapasite kullanım oranına ne kadar yakınsa kapasite kullanım oranı okadar yüksek olur. 


KAPİTÜLASYON
Bir devletin anlaşma yoluyla başka bir devlete sağladığı ekonomik ve sosyal ayrıcalıklara ''kapitülasyon'' denir. Kapitülasyonların amacı ülke içindeki ekonomik canlılığı artırmaktır. Verilen kapitülasyonların sınırsız hale gelmesi ülkeyi açık pazar haline getirebilir. Osmanlı Devleti'nin yükselme döneminde önce Venedik'lilere verilen kapitülasyonlar ilerleyen dönemlerde neredeyse tüm Avrupa Devletlerine verilmiştir. Avrupa'lı Devletlere sağlanan bu ekonomik ayrıcalık Osmanlı ekonomisini dışa bağımlı bir hale getirmiştir. Osmanlı Devleti'nin yıkılması ardından  imzalanan  Lozan Barış Antlaşmasıyla tüm kapitilasyonlar kaldırılmıştır.


KARTEL 
Aynı alanda üretim yapan firmaların yada devletlerin çeşitli anlaşmalar yaparak tekel koşullarını yaratacak şekilde hareket etmelerine ''kartel'' denir. Tekel koşulları şunlardır; üretimi belli kişilerin yaptığı, satış fiyatının belli olduğu, üretimin belli sınırlar içinde yapıldığı ve satışın belli kişiler tarafından yapıldığı ekonomik şekildir.  


KEMER SIKMA
Kamu gelirlerini artırarak veya kamu giderlerini azaltarak kamu açıklarını gidermeyi amaçlayan önlemlere kemer sıkma politikaları denir.


KIYI BANKACILIĞI 
Ülke dışında sağlanan fonların ülke dışında kullanılmasına ''kıyı bankacılığı'' denir. Bu tür işlemler bankacılık denetiminin dışında kalır. Kıyı bankacılığının yapıldığı başlıca yerler; Ceyman Adaları, Bahama, Bermuda, Bahreyn, Panama ve Jersey gibi bölgelerdir. Bu bölgelerde para tutan yatırımcılara şu avantajlar sağlanır; Resmi denetim yoktur. yapılan işlemlerden vergi alınmaz. Bu bölgelerde tutulan fonlardan sigorta primi adı altında ücret alınmaz. Ülkeler için ise mevduat ülkeye girmediği için vergi alınamaz ve ülke vergi kaybı yaşar.


KİRA SERTİFİKASI
Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama AŞ tarafından kendi adına ve kira sertifikası sahiplerinin hesabına satın almak veya kiralamak suretiyle edinilen varlıkların finansmanını sağlamak amacıyla çıkarılan ve satın alanların bu varlıklardan elde edilen gelirlerden payları oranında gelir elde etmelerini sağlayan senetlerdir. 


KONJONKTÜR  DALGALARI
GSYH'nın uzun dönemde potansiyel GSYH çevresinde gösterdiği periyodik dalgalanmalara verilen isimdir. Dört aşamadan oluştuğu düşünülür: Tepe, daralma,dip ve genişleme.


KONVERSİYON 
Borçlunun yükünü hafifletmek amacıyla faiz oranında indirim yapılması işlemini ifade eder. Bu işlemde ödenme vadesi değişmez. Borçlu vadesi gelen borçlu öder lakin faiz oranında indirim yapılır. Eğer bu değiştirme borçlunun tek taraflı kararıyla yapılıyorsa zorunlu değiştirme, eğer borçlu ve alacaklının karşılıklı anlaşması sonucu yapılıyorsa isteğe bağlı değiştirme denir.


KUR 
Döviz kuru bir ülkenin parasının yabancı ülke paraları karşısındaki değerine denir. Alış kuru ve Satış kuru olarak ikiye ayrılır. Alış kuru; döviz alım satımı yapan kurumların döviz almak için yabancı para cinsinden belirledikleri kura denir. Satış kuru; döviz alım satımı yapan kurumların döviz satmak için yabancı para cinsinden belirledikleri kura denir.


KUR SAVAŞLARI 
Ülkelerin ihracatı artırıp ithalatı azaltmak için paralarının değerini azaltma çabasına girme durumudur. Birkaç ülke dünya pazarında hacimlerini artırmak için parasının değerini düşürmeye çalışır. Diğer ülkelerde bu durumu görüp parasının değerini düşürmeye çalışırsa ülkeler arası kur savaşlarının başladığı anlamına gelir. Ülkelerin ithalatı azaltma çabası dünya ticaret hacminin azalmasına neden olur. Bu durum kapitalizmin temel ögelerinden biri olan ''dünya ticareti ne kadar artarsa refahda okadar artar'' öngörüsüne zarar verir. Kur savaşlarının dünya ekonomisine büyük zarar vereceği görüşü hakimdir. IMF,Dünya Bankası ve WTO kur savaşlarını önlemek için düzenlemeler yapmaktadırlar

.
KUR RİSKİ 
Gelecekte döviz kurunda meydana gelecek dalgalanma sonucunda zarar etme olasılığının varlığını anlatan deyimdir.Örneğin; ABD vatandaşı bir kişi 1000 Dolar ile Rusya'ya gidip kur 1 Dolar=5 Ruble iken %20 faizle 1 yıllığına bankaya yatırırsa yıl sonunda 1200 Dolar'ı olur lakin kurda dalgalanma olur ve 1 Dolar=10 Ruble'ye çıkarsa alacağı 600 Dolar'a kadar geriler. Yatırımcı bu riski kabul ederek yatırım yapar.

 
KUR SEPETİ
Ülke parasının değerini ölçmek için birden fazla yabancı para birimiyle oluşturulan sepete ''kur sepeti'' denir. Kur sepeti oluşturulurken o ülkenin yakın ilişkisi (ithalat,ihracat vb.) olduğu para birimleri seçilmelidir. Şu şekilde hesaplanır; Japonya'nın yakın ilişki kurduğu iki para birimi USD ve EUR'dur. Kur Sepeti Değeri= (1 USD+1 EUR)/2 şeklinde formulüze edilir.


KÜRESELLEŞME
Gelişen teknolojiyle birlikte sermaye serbest bir şekilde dolaşma özgürlüğüne ulaştı. Kapitalist düzenin tüm dünyaya hakim olmasıyla birlikte küreselleşme deyimi ortaya çıktı. Bir başka deyişle dünyamız''büyük bir köy haline geldi''.


LİKİDİTE TUZAĞI 
Para arzındaki artışların faizleri daha fazla düşüremeyeceği bir aşamayı ifade eder. Bu aşamaya gelindiğinde ekonomiye dahil edilen para elde tutulmaya başlar. İnsanların elinde bulundurduğu likidite piyasaları canlandırmaz. Örneğin faiz oranlarındaki düşüş insanları daha fazla birikim yapmasına neden olur. Bu ortamda hizmet üretmenin bir anlamı yoktur. Bankalardaki mevduat tutarının artmasına rağmen faiz oranlarındaki düşüklük nedeniyle kredi taleplerinde artış olmaz. Likidite tuzağının bir başka versiyonu ise faiz oranının çok düşük olduğu ülkelerde, likidite sahipleri paralarını daha fazkla faiz getirisi olan ülkelere gönderir. Bu nedenle piyasadaki likidite miktarı ne kadar çok olursa olsun ekonomide canlılık oluşturmaz.


MAKRO İHTİYATİ POLİTİKALAR
Finansal sistemde ortaya çıkan sorunları ve riskleri denetleyip engellemek için uygulanan önlemler bütününe denir.


MALİ ANESTEZİ 
Anestezi, cerrahi bir müdahale sırasında hastanın acı hissetmesini engellemk için verilen ilaçlara denir. Cerrahi müdahale sırasında hastanın acı hissetmemesi doktor için rahat çalışma alanı oluşturur. Mali anastezide ise kişi veya kurumlar tam olarak farkına varamadan vergi veya yükümlülüklerini yerine getirme durumudur. Örneğin KDV oranı mali anestezinin kullanıldığı bir alandır. 100 lira olan bir pantolonu aldığımızda %18 oranında vergisinide ödemiş olursunuz.  


MALİ İLÜZYON 
Kavram ilk kez 1903 yılında İtalyan Kamu Maliyecisi Amilcare Puviani tarafından kullanılmıştır. Devletin elde ettiği gelirlerin yeterince açık olmadığı durumlarda, vergi mükellefleri de vergi ödemesi konusunda yeterli bilgiye sahip değilse devlet giderlerinin daha az maliyetli olduğunu sanar. Bu durum devletin daha fazla kamu gideri yapmasına neden olur. Oluşan bu duruma mali ilüzyon denir. 


MALİ KONSOLİDASYON 
Harcama kalemlerinde indirime gidilmesi ya da gelirlerin, vergi oranlarının artırılması, istisnaların azaltılması gibi, çeşitli yollarla artırılması aracılığıyla bütçe açığını ve dolayısıyla borç yükünü azaltmayı öngören uygulamalar bütününe mali konsolidasyon adı verilmektedir.


MALİ PİYASA 
Bir ülkede fon arz edenler ile fon kullananlar arasında fon akımı düzenleyen kurumlar,akımısağlayan araç ve gereçler bunları düzenleyen hukuki ve idari kurallardan oluşan yapıya mali piyasa denir. İkdisadi açıdan alıcı ve satıcıların birbirleriyle karşılıklı iletişim içinde oldukları ve mübadelenin meydana geldiği yerdir.


MALİYE POLİTİKASI 
Ekonomik dengeyi sağlamak yada oluşmuş dengesizlikleri gidermek için uygulanan mali politikalara ''Maliye Politikaları denir. 3 temel alt politikası vardır. Vergi Politikası; ekonominin gidişatına göre vergilerin azaltılması veya artırılması yoluyla uygulanır. Vergileri azaltmak ekonomiyi canlandırmak, vergileri artırmak ekonomiyi soğutmak için uygulanır. Harcamalar Politikası; kamu harcamalarının artırılması veya azaltılması yoluyla uygulanır. Borçlanma Politikası; ekonominin çok ısındığı ortamlarda devlet kamu borcu adı altında piyasadan para toplar. Ekonomide durgunluk olduğunda ise kamu borçlarını vadesi gelmeden ödeyerek piyasaya para girişi sağlanır ve ekonomide canlılık ortamı oluşturulur.


MANİPÜLASYON 
İnsanları hileli bir şekilde istedikleri işlemleri yapmaları için yönlendirme olarak tanımlanabilir. Manipülasyon algıyı yölendirme ya da doğrudan fiyat hareketlerine müdahale etme yoluyla kullanılabilir. Yanlış bir bigiyi söylentiler yoluyla yatırımcıları yanıltmak amacıyla ya da menkul kıymetin fiyatını çeşitli tekniklerle kasıtlı ve suni olarak düşürme veya yükseltme girişiminde bulunmak manipülasyon çeşitleridir.


MANŞET ENFLASYON 
Enflasayon ölçme endeksleri içinde en kapsamlı olan, fiyat değişimlerini tüketiciye ürünü satma aşamasında ölçülen enflasyon endeksidir. Enflasyon oranları açıklandığında ençok bu verilere dikkat edilir. Bu veriler gazatelere manşet olur. Bu nedenle ismi manşet enflasyondur.


MARJİNAL FAYDA 
Tüketilen veya üretilen son birim nalın sağladığı faydaya marjinal fayda denir.


MERKEZ BANKASI BAĞIMSIZLIĞI 
4 tür bağımsızlık kalemi vardır. Bunlar; amaç bağımsızlığı, araç bağımsızlığı, finansal bağımsızlık ve kurumsal bağımsızlıktır. Amaç bağımsızlığı; bankanın amacının ne olacağı seçimiyle ilgilidir. Günümüzde birçok merkez bankası yasalarında amacının para istikrarını sağlamak olduğu yazılıdır. Araç nağımsızlığı ise bankanın amacına ulaşmak için hangi araçları kullanacağını seçme özgürlüğünün olmasıdır. Finansal bağımsızlık, merkez bankasının finans kaynaklarını kendisinin belirlemesini siyasetin eline bırakmaması anlamına geliyor. Kurumsal bağımsızlık , bankanın yöneticilerinin atanma ve görevde kalma sürelerinin yasalarla belirlenmiş olması anlamına gelir.


MEVSİM ETKİSİNDEN ARINDIRMA
Elimizdeki veriyle karşılaştırmaya esas alınan verinin elde edildiği dönem arasında hava koşulları, sosyal, kültürel ve dinsel etkiler nedeniyle ortaya çıkan farklılıkların ortadan kaldırılarak karşılaştırma yapılmasına mevsim etkilerinden arındırma deniyor.


NARH 
Ürün ve hizmetlerin satış fiyatlarının kamu otoriteleri (devlet) tarafından belirlenmesine ''Narh'' denir. Daha çok yerel yönetimler tarafından kullanılır. Belediyeler bazen bir ürün için fiyat belirler ve bu fiyat dışında satış yapılmasını yasaklar. Belediye görevlileri(zabıta) pazarlarda vemarketlerde dolaşarak fiyatları denetler. Narh uygulaması taban ve tavan fiyat olarak uygulanır. Taban fiyat üreticiyi korumak içindir. Taban fiyat üreticiyi korumak içindir. Örneğin mısırda bir taban fiyat uygulandığında üreticiden o taban fiyat fiyatının altında ürün alınamaz. Bu fiyattan alıcı bulunmaz ise ürünü devletin kendisi alır. Tavan fiyat uygulaması ise tüketiciyi korumak için uygulanır. Örneğin ekmek için belirlenmiş bir tavan fiyat varsa fırınlar o fiyatın üstünde ekmeği satamazlar. 


NEOLİBERALİZM
Liberalizm Avrupa'da Aydınlanma Çağı'yla beraber kullanılmaya başlanan ekonomik sistemdir. Liberalistlere göre ekonomik piyasalara hiçbir mudahalenin olmaması gerekir. Görünmez bir elin piyasaları düzenleyeceğini devlet müdahalesinin gereksiz olduğunu düşünürler. 1929 Büyük Ekonomik Buhranı'nın ardından Keynezyen Ekonomik Politikalar uygulanmaya başlandı. Devlet müdahalesinin etkin olduğu bu ekonomik modelden 1970'li yıllarda vazgeçildi ve Liberalizmin yeni bir formu olan Neoliberalizm sistemi uygulanmaya başlandı. Neoliberaller, Liberaller gibi piyasada serbestliğin hakim olması gerektiğini savunurlar. Görünmez el teoremi bu sistem içinde geçerlidir. Sınırsız üretimin toplumda refah ortamını oluşturacağı varsayımını savunurlar. Piyasalarda devlet kontrolünün sıfıra kadar inmesi gerektiğini ve özelleştirmeyi savunurlar.


NİCELİKSEL GEVŞEME 
Merkez bankalarının piyasadaki para miktarını artırmak için bono ve hisse senedi almalarına niceliksel gevşeme denir. Niceliksel gevşemenin amacı piyasadaki likiditeyi artırarak ekonomiye canlılıok kazandırmaktır. İlk kez 2001 yılında deflasyon tehdidine karşı olarak Japonya Merkez Bankası tarafından kullanılmıştır. Kriz ortamında FED, İngiltere Merkez Bankası, Japonya Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası tarafından faizi düşürmenin işe yaramadığı yada faiz düşürme imkanının olmadığı durumlarda kullanılmıştır. FED tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır.


NOMİNAL DÖVİZ KURU
 Piyasada güncel olan döviz kuruna nominal döviz kuru denir. Örneğin 21.02.2022 saat 12:00'da piyasada USD/TRY nominal döviz kuru 13,62'dir. 


NOMİNAL FAİZ
Bankaların mevduata(Dolar, Türk Lirası, Euro)uyguladıkları faize nominal faiz denir. Örneğin bir banka 1 yıllık vadeli mevduata %10 faiz vereceğini açıklarsa bu nominal faizdir. Vade sonunda gelir vergisi stopajı uygulanırve mevduat sahibine iade edilir. Vergiden arındırılmış bu tutara net nominal faiz denir.


NÖROFİNANS 
Pisikoloji sosyolaji ve diğer bilim dallarını ekonomiyle bir araya getirerek, insanların nasıl karar verdiklerini anlamaya çalışan yaklaşımdır. 2008 krizinden önce ekonomik modellerde psikoloji ve sosyoloji bilimlerinden hiç yararlanılmazken krizden sonra insanların hangi koşullarda harcamaya karar verdiğine bakılmaya başlandı. Çıkan sonuçlara paralel olarak üretim ve pazarlama yapılmaya başlandı. Nörofinans ''insan rasyonel midir'' sorusu temeline dayanır. 


OPEC
Yurt dışına petrol ihraç eden ülkelerinin oluşturduğu birliğin adıdır. Üyeleri; Angola, Libya, Nijerya, Cezayir, İran, Irak, Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Venezuella ve Ekvator'dur. Birlik petrol üretim miktarına kota koyarak belirler. Bu özelliği ile ''kartel'' özelliği taşısada resmi olarak fiyatlar üzerinde baskılayıcı hareket uygulamasını sağlayacak bir mekanizması yoktur.  


OPSİYON İŞLEMİ 
Mal, döviz, menkul değer ve faiz gibi varlığı belirli bir pirim karşılığında sabiy fiyattan alma  veya satma hakkı veren yatırım aracıdır. Opsiyon sahibi belirli ücret karşılığı aldığı opsiyon sözleşmesini, sözleşmede belirlenen süre içinde veya sonunda kullanma hakkına sahip olmaktadır. Opsiyon sahibinin sözleşme sonunda opsiyonu kullanma zorunluluğu yoktır. Sözleşme sonunda opsiyonu kullanmayan kişinin tek kaybı opsiyonu almak için kullandığı pirim ücretidir. 


ORTA GELİR TUZAĞI 
Bir ekonomide belli bir sürede kişi başına düşen gelirirn belli bir düzeye ulaştıktan sonra o gelir düzeyinin üstüne çıkamayıp o seviyede devam etmesine denir. Bu tanımda belli olmayan konu hangi gelir düzeyinin orta gelir düzeyi olarak kabul edileceği meselesidir. Örneğin bu yaklaşım ilk kez gündeme geldiğinde ABD'de kişi başına düşen gelirin %20'si olarak belirlenmişti. ABD'de kişi başına düşen gelir yıllık 100.000 Dolar'sa ortalama gelir, %20'si yani 20.000 Dolar olarak ortaya çıkmaktadır.


OTOMATİK STABİLİZATÖR
Stabilizatör'ün kelime anlamı ''dengeleyici''dir. Ekonomik dengelerin sağlanması ve sürdürrülmesi için kendiliğinden fonksiyon gören denge sağlayıcılara otomatik stabilizatör denir. İşsizlik sigortası ödemeleri, artan oranlı vergiler, bütçe açığı ve bütçe fazlası otomatik stabilizatör niteliği taşımaktadır.


PARA POLİTİKASI
Merkez Banka'ları bazı araçları(faiz kararı vb.) kullanarak piyasadaki para miktarını azaltıp çoğaltır. Amacı piyasada dolaşan paranın istikrarını sağlamaktır. 


PARA POLİTİKASI ARAÇLARI
Para politikaları 3 ana grupta incelenir. Bunlar dolaysız para politikası araçları, dolaylı para politikası araçları ve enflasyon hedeflemeleridir. Dolaysız para politikaları araçları; kredi tavanı ve faiz  denetimidir. Dolaylı para politikaları araçları; reskont politikası ve açık piyasa işlemleridir. Üçüncü sırada enflasyon hedeflemeleri yer alır.


PARADİGMA
 Yunanca ''paradeigma'' kelimesinden gelir. Bir alanda yazlı ve yazılı olmayan kuralların tümüne paradigma denir. 1960'lı yıllardan önce sadece matamatik alanında kullanılırken, 1960'lı yıllardan sonra geniş anlamda kullanılmaya başlandı. Örneğin Coğrafya bilimi tüm yazlı ve yazısız tüm kurallarıyla bir paradigmadır.


PARANIN DOLAŞIM HIZI
Bir birim paranın kaç birim mal ya da hizmet alımında kullanıldığını ifade eder. M / GSYH formülüyle ifade edilir.


PARASAL TABAN (PARA BAZI)
Dolaşımdaki para, bankaların nakit rezervleri ve Merkez Bankasındaki zorunlu karşılıkların toplamına parasal taban ya da para bazı deniyor.


PARİTE
İki ülke parasının birbiriyle olan alım satım değerine parite denir. şu şekşlde hesaplanır: herhangi bir ülkede Amerkan Dolar'ı 3 birim,Euro ise 4 birim ise Dolar Euro paritesi (3/4)0.75 birimdir.Euro Dolar paritesi ise (4/3) 1.33birimdir.


PMI ENDEKSİ(Purchasing Manager Index) 
Türkçe kelime anlamı satın alma yöneticileri endeksidir. Şirketlerin satın alma yöneticilerinin, mal ve hizmet satın alma eğilimlerini inceleyen göstergelerdir. Bu gösterge temel olarak büyüme öngörülerini açıklamaya yönelik anket özelliği taşımaktadır. Yani piyasadaki büyük şirketlerin ne kadar mal veya hizmet satın alacağı ülkenin de ne kadar büyüme gerçekleştirebileceğinin de göstergesidir. Ankette satın alma müdürlerinin aylık periyotta ne kadar mal veya hizmet satın alma konusunda nasıl bir pozisyonda olacaklarını öğrenmek için sorular sorulur.PMI Endeksi Merkez Bankası, mali piyasalar ve ticari karar vericiler tarafından en çok takip edilen iş anketi ünvanını taşımaktadır.


POST OTİSTİK EKONOMİ
Otizm çocuklarda 3 yaşından önce başlayan ve ömür boyu devam eden, beyin gelişimini olumsuz etkileyen, iletişim becerilerini kısıtlayan ve tekrarlanan davranışlara yol açan hastalığın adıdır. Post Otistik Ekonomi hareketi Neoliberal ve Neoklasik ekonomi modellerine tepki olarak 2000'li yılların başında bir grup üniversite öğrencisi tarafından ortaya atıldı. Mevcut ekonomik modellerin günümüz sorunlarına çözüm üretmediğini öne süren bu yaklaşım bu günkü haliyle ekonomi biliminin otistik bir hal aldığını ve bu durumun aşılması gerektiğini savunur.


REEL DÖVİZ KURU
Nominal kurların enflasyon oranına göre düzenlenmesidir. Nominal kur ülkeler tarafından kullanılan yabancı paranın ulusal para karşısındaki değeridir. Reel döviz kuru da ulusal paranın yabancı para üzerindeki satın alma gücü olarak tanımlanabilir. Örneğin iki farklı ülkede üretilen bir ürün var. Bir ülkede 5 birimden satılırken diğer ülkede 2 birimden satılıyor. Ürünü 2 birimden satan ülkede ki para değeri 5 birime satan ülkeye nazaran 3 kat daha değerli. Üürnü iki birimden satan ülke 1000 birim parayla 500 adet ürün alabilirken, 5 birimle satılan ülkede 200 adet alınabilmekte. Bu durum ülkeler arası reel döviz kurunu belirler.


REEL FAİZ
Bileşik faizin açıklanan enflasyon verisinden arındırılarak açıklanmasına denir. Şu şekilde hesaplanır; Reel Faiz=(1+Net Nominal Faiz)/(1+Enflasyon Verisi)-1


REESKONT FAİZİ
İskonto edilmiş, diğer bir deyişle bir bedel karşılığı el değiştirmiş (iskonto) olan kıymetlerin, bir bedel karşılığında yeniden el değiştirmesini (reiskonto) ifade eder. Bu işlemler için Merkez Bankası tarafından uygulanan faize Reeskont Faiz Oranı" adı verilmektedir


REESKONT KREDİSİ 
Bankaların, likidite ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla Merkez Bankası'ndan, ellerindeki vadesi gelmemiş ticari senetleri ikinci kez iskontoya tabi tutturarak ya da borçlu cari hesap açtırarak aldıkları kredidir. TCMB, bu krediyi son dönemde Türk Eximbank aracılığıyla ihracatçılara yoğun olarak kullandırmaktadır.


REESKONT POLİTİKASI
Bir bankanın elinde bulundurduğu ve henüz ödenme zamanı gelmemiş senetleri başka bir bankaya iskonto ettirmesine ''Reskont'' denir. Reeskont Politikası ise Merkez Bankası'nın piyasadaki para arzını  azaltmak için elinde bulundurduğu ödenme zamanı gelmemiş senetleri piyasaya sürerek yatırımcılardan para toplamasıdır. Bu sayede piyasadaki para arzı azalır. Piyasada reeskont faiz oranı ne kadar artarsa para arzı o kadar azalır, reeskont faiz oranı ne kadar düşerse para arzı oranı o kadar artar.


REPO VE TERS REPO 
Bankalarca yapılan, belli bir faiz oranıyla ve belli bir süre sonra geri satın alınmak güvencesiyle bono, tahvil ve benzeri değerli kağıt satma işlemine ''Repo'' denir. Ters Repo işlemleri genellikle piyasada geçici likidite fazlası olduğu durumlarda, fazla likiditenin çekilmesi amacıyla yapılır. Merkez Bankası portföyündeki kıymetleri açık piyasa işlemleri yapmaya yetkili kuruluşlara (işlem sırasında belirlenen fiyat üzerinden) ileri bir tarihte geri almak taahüdüyle satar.


RESESYON
Ekonomide daralma, küçülme halidir. Yılda dört defa açıklanan çeyreklik büyüme rakamlarında (GSYH) iki defa ardarda daralma gerçekleşirse o ekonomide resesyon dönemine girildiği anlamına gelmektedir.


REZERV PARA
Rezervin kelime anlamı saklamak biriktirmektir. Finansal piyasalarda ise aynı anlamı taşır.Bir para biriminin rezerv para olma özelliği taşıması için global çapta kullanılması gerekmektedir. Örneğin Amerkan Doları tüm dünyada kullanılabildiği için rezerv para olma özelliği vardır. Lakin Uganda para birimi olan Uganda Şilini sadece uganda ve çevresinde kullanıldığı için rezerv para değildir. Altında uluslararası geçerliliği olan bir madeni varlık olduğu için rezerv para olma özelliği vardır.


SATINALMA GÜCÜ PARİTESİ 
Ülkeler arasındaki fiyat düzeyi farklılıklarını ortadan kaldırarak farklı para birimlerinin satınalma güçlerini eşitleyen orandır. Örneğin 1 kilogram elmanın Türkiye'de kilosu 1 TL, ABD'de ise 2 Dolar olduğunu varsayalım.Yıllık geliri 10.000 Dolar olan bir ABD'li 5000 kilogram elma alabilir. Aynı miktarda elma almak isteyen bir Türkiye'linin ise 5000 TL vermesi yeterlidir. Satınalma gücü paritesi bu iki kişinin ikisininde geliriini kendi ülkesinde harcadığı varsayımını yapar. Bu durumda satın alma gücü paritesi şu şekilde förmule edilir. Türkiye/ABD=1/2=0,5 TL/Dolar'dır.Buna göre 1 kilo elma için abd'de 1 Dolar ödemesi gerekirken, Türkiye'de 0,5 Dolar ödemesi gerekmektedir.


SERMAYE - HASILA KATSAYISI
Bir ekonomide mevcut sermaye stoku ile GSYH arasındaki ilişkiye ortalama sermaye hasıla katsayısı ya da oranı adı veriliyor. Ortalama sermaye hasıla katsayısını bulmak için ülkedeki sermaye stokunu ülkenin GSYH’sına bölmek gerekiyor. Bu hesaplamadan çıkan sonuç bize o ülkede 1 birim sermaye stokuyla kaç birim GSYH yaratılabildiğini gösteriyor. Bir ekonomide bir birim GSYH artışı elde edebilmek yani GSYH’yı bir birim artırabilmek için gerekli olan sermaye stoku artışının ölçülmesinde kullanılan ölçüye de marjinal sermaye hasıla katsayısı deniyor. 


SPEKÜLASYON
Bir yatırım aracı yada mala ilgili risk alarak ileride oluşacak fiyat farklılığından kar elde etme çabasıdır. Gelecekte malın fiyatı yükselmeyebilir hatta düşebilir. spekülatif işlemleri yapan kişiler bu riskleri kabul ederler. Fiyat değişimleri ile ilgili tahmin yapan kişiye ''Spekülatör''denir. 


SPOT PİYASA 
Spot piyasa, finansal bir ürünün oluşan son fiyat üzerinden alım ya da satım işleminin anında gerçekleştiği piyasadır. Spot piyasada, bir finansal varlığın teslimi işlem tarihinde belirlenen fiyat üzerinden en fazla iki iş günü  sonrasında gerçekleşir. Spot Piyasa aynı zamanda ‘Nakit Piyasa’ olarak da bilinmektedir.


STAGFLASYON
Kelime anlamı durgunluk, daralma anlamına gelir. Ekonomik anlamda enflasyonun artarak bir üst seviyeye çıkıp ekonomide durgunluk yaratacak seviyeye çıkmasına ''Stagflasyon'' denir. Piyasada durgunluk ve fiyat artışının aynı anda artması istihdamı düşürür, toplumun alım gücünü azaltır. Enflasyon ve Stagflasyon aynı anda artarak devam etmesi büyük ekonomik buhranlara neden olur.


STERİLİZASYON 
Tıp biliminde bir cismin üzerindeki veya içindeki mikroptan arındırmaya ''STERİLİZASYON'' denir. Ekonomide ise cari açık veya fazlanın para arzında meydana getireceği olumsuz etkiyi gidermek veya en aza indirmek için yürütülen para politikaları bütünüdür.


STRES TESTİ
Ekonomide olumsuz gelişmelerin ortaya çıkması halinde finans kuruluşlarının bu gelişmelere karşı koyabilmek için yeterli miktarda sermaye bulundurup bulundurmadığının tespiti için uygulanan bir testtir.


SWAP İŞLEMİ 
Swap'ın keime anlamı takasdır. İki ülkenin kendi para birimlerini aralarında takas etmelerine Swap işlemi denir. Swap işlemlerinde faiz oranları ile döviz kurlarında ki değişmeler sonucunda ortaya çıkan riski en aza indirmek amaçlanır. Swap devletler tarafından özellikle döviz kurlarında oynaklığın yaşandığı zamanlarda yatırımcıların bu oynaklıktan kaynaklanan riskin önünü olması için bir araç olarak ortaya çıkıyor. 


ŞANGAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ 
Şangay Beşli'si adı altında 1996 yılında Çin, Kazakistan, Rusya, Kırgızistan, Tacikistan tarafından kuruldu. Özbekistan'nın 2001 yılında birliğe katılmasıyla ismi Şangay İşbirliği Örgütü oldu. Birliğe daha sonra Hindistan, İran ve Pakistan'ında katılmasıyla üye sayısı 9'a yükseldi. Örgüt üye ülkelerin siyasal, sosyal, ekonomik, askeri ve terör örgütleriyle mücadele konusunda karşılıklı işbirliği ve geliştirmeyi hedefliyor.


TAHKİM(KONSOLİDASYON)
Tahkimin kelime anlamı sağlamlaştırmadır. Genellikle hukuk dalında kullanılan bu terim finansal bir uygulama olarak da kullanılmaktadır. Finansal piyasalarda kısa vadeli bir borcu uzun vadeye veya vadesiz hale getirmeye ''Tahkim'' adı verilir. Örneğin bir borcun ödenme zamanı geldiğinde ödenemeyeceği anlaşılırsa, borçlu tek taraflı olarak(Zorunlu Tahkim) borçlu ve alacaklı  anlaşarak(İsteğe Bağlı Tahkim) vadeyi uzatabilirler. Yeni vadeyle beraber faiz oranı ve ödeme şartları güncellenir.  


TASARRUF ÇELİŞKİSİ
Bir toplumda belli bir kısmın tasarruf uygulamasına geçmesi yatırımlar için kaynak oluşturabileceği için yararlıdır. lakin tum toplum bireylerinin tasarruf uygulamasına geçmesi harcama kalemlerinin düşmesine neden olur. Örneğin bir ürüne talep olmazsa o ürünü üretmenin bir anlamı yoktur. Üretilen ürünün toplum tarafından tüketilmesi gerekir. Eğer ürün tüketilmezse ülke ekonomisi durağan bir yapıya sürüklenir. 


TAKVİM ETKİSİNDEN ARINDIRMA 
Bir veri oluşturulurken başlangıç ve bitiş tarihi belirlenir. Bu tarih arasındaki hafta sonu tatilleri, resmi tatiller ve dini tatiller çıkarılarak takvimden arındırılmış veriler ortaya çıkarılır. Örneğin  bir ülkedeki işsizlik başvuruları sayısı belirlenirken bir aylık bir periyot belirlenir. Bu bir ay içinde hafta sonu tatilleri, resmi tatiller ve dini tatiller olabilir. Bu bir aylık periyot içinde tatil günlerini çıkardiğimiz zaman ortaya takvim etkisinden arındırılmış işsizlik başvuruları sayısı ortaya çıkar.


TAYLOR KURALI
 ABD’li iktisatçı John Taylor tarafından geliştirilmiş olan ve kendi adını taşıyan bir para politikası kuralı. Buna göre  merkez bankalarının kısa dönem borç verme faiz oranlarını, gerçekleşen gayrisafi yurtiçi hasıla ve potansiyel gayrisafi yurtiçi hasıla arasındaki fark ile gerçekleşen enflasyon ve hedeflenen enflasyon oranı arasındaki sapmalarla aynı yönde değiştirmesi gerekiyor.


TEKEL 
Tekel yani monopol bir ürünü tek bir üreticisinin ve tek bir satıcısının olduğu üretim şeklidir. Alıcının çok olduğu durumda satıcı tekse yine tekel durumu hakimdir. Tekel ürünlerde devlet fiyatı belirleme konusunda bir yaptırımı yoksa üretici fiyatı istediği gibi belirleyebilir. Devlet bir fiyat kısıtlaması yapıyorsa satıcı belirlenen fiyatın dışına çıkamaz. Tekelleşme piyasada rekabeti ortadan kaldırdığı için tüketiciler için olumsuz sonuç doğurur, çünkü rekabetin olmadığı ortamda fiyat artışı olur. Bu nedenle devletler tekelleşmeye herzaman karşıdır. Üretimde ve satışta tekelleşmeye gidilmesi gereken ürünler de vardır. Örneğin tütün ürünlerinde, üretimden satışa kadar kısıtlama uygulanır.


TEKNİK ANALİZ 
Ürünün fiyat, miktar ve hacim gibi göstergeler yoluyla, piyasadaki geçmiş dönem hareketlerine bakarak geleceğe yönelik olarak fiyat tahminleri yapılması işlemleridir. Analiz yapılırken çeşitli grafik ve istatistiklerden faydalanır. Teknik analistçilerin görüşüne göre geçmiş fiyat, miktar ve hacim verileri gelecek için yön verir niteliktedir. Örneğin ürünün geçmiş dönemdeyaşadığı en düşük fiyat yani yükselmeye başladığı noktaya ''Destek Noktası'', yine geçmişte gerçekleşen en yüksek fiyatın olduğu noktaya ''Direnç Noktası'' olarak adlandırılır.Destek ve direnç noktaları ürünün alım satımı için önemli noktalardır.


TEZGAHÜSTÜ PİYASA 
Banka, borsa gibi örgütlenmiş piyasa araçlarıyla değil örgütlenmemiş yapı organlarıyla uygulanan işlemlerdir. Bu piyasada işlemler alıcı ve satıcı arasında birebir görüşmeyle, telefonla veya bilgisayar ağı üzerinden yapılır. Fiyatlar pazarlık yoluyla belirlenir.

 
TOBİN VERGİSİ 
Ülkeye yatırım amacıyla gelen yabancı yatırımcının ülkede daha uzun süre kalmasını sağlamak için uygulanan vergi türüdür. Örneğin ülkeye yatırım amacıyla getirilen  dövizin 6 aydan kısa sürede ülkeden çekilmesi istenirse Tobin Vergisi uygulanır. Böylelikle ülkeye giren dövizin daha uzun süre ülkede kalması sağlanır.


TOKSİK VARLIK 
Olumsuz piyasa koşullarında örneğin kriz dönemlerinde büyük değer kaybı yaşayan finansal varlıklara toksik varlıklar denir. Büyük ekonomilerde çok fazla karşılaşılan bir durum olmasada global çaptaki kriz ortamında ABD'de bile birçok hisse senedi toksik varlık haline gelmiştir.


TROİKA
Euro alanında ortaya çıkan borç krizi sırasında üye ülkelere yönelik olarak düzenlenen kurtarma paketlerinin hazırlanması ve uygulanmasını yürüten üç kuruluşun (Avrupa Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası ve IMF) oluşturduğu gruba verilen isim.


TUTSAT
Banka veya benzeri finans kuruluşlarının konut, arsa gibi mallar üzerinden ipotek karşılığında uzun vadeli konut kredilerinin kullanılmasını öngören gayrimenkul finansman sistemidir. Bu sistemde kişiler almak istedikleri konut veya arsa için belirli bir miktar ücret öderler üstünü ise finans kuruluşu kredi vererek tamamlar. Belirli bir vade ve faiz oranı ile verilen kredi karşılığında finans kuruluşu taşınmaz mala ipotek koyar. Eğer kredi vadesinde ödenmez ise kuruluş taşınmaza el koyma hakkına sahiptir. Vade sonunda bporç kuruma ödenirse taşınmaz üzerindeki ipotek kaldırılır. Krediyi veren finans kuruluşu ipotek sırasında taşınmaz tapusunu kullanarak borçlanabilir veya tahvil satın alabilir.


TÜKETİM FONKSİYONU
Bir ülkedeki tüm bireylerin tüketim harcamaları ile harcanabilir gelir arasındaki ilişkiyle ''Tüketim Fonksiyonu'' oluşur. Bu fonksiyona göre gelir arttıkça giderde artar ancak tüketim hızı gelirdeki artış hızından daha yavaş olur. Örneğin; ülkedeki asgari yaşam koşulları kişinin 1000 TL harcamasını gerektiriyorsa ve kişi 1000 TL kazanıyorsa o kişi 1000TL'sinin tümünü harcar.  Kişi 4000 TL kazanmaya başlarsa en fazla 2000 TL'sini tüketim harcamaları için ayırır. Kalan 2000 TL'sini yatırım veya birikim amaçlı kullanabilir. Yani 1000 TL geliri olan birey gelirinin tümünü tüketim harcamalarına ayırırken, geliri 4000 TL'ye yükseldiğinde %50'sini harcar. Bu nedenle tüketim harcamalarındaki artış hızı gelirdeki artış hızına nazaran daha yavaş ilerler.


ULUSLARARASI YATIRIM POZİSYONU (International Investment Position)
Bir ekonomideki yerleşik kişilerin yurtdışındaki yerleşik kişiler ile finansal alacakları ve yükümlülüklerin yanında; rezerv varlık olarak tutulan altın şeklindeki finansal varlıklarının belli bir tarihteki stok değerini gösterir. Toplam uluslararası finansal varlıklar ve rezerv varlıklar ile toplam uluslararası finansal yükümlülüklerin farkı net uluslararası yatırım pozisyonu olarak adlandırılır.


ÜLKE RİSKİ 
Bir ülkede yaşanan ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlardan dolayı o ülkede yaşayan kişilerin veya kurumların ülke dışındaki kişilere veya kurumlara olan borç ve yükümlülüklerini yerine getirememe ihtimalinin olması durumudur. Ülke riskinin olması o ülkeye yurt dışından yatırım gelme olasılığını düşürür. Kriz dönemlerinde ülke yöneticileri tarafından yapılan kamulaştırma, borcun inkarı ve develuasyon gibi uygulamalarının şeffaf olmayışı ülke riskini arttıran unsurlar olarak ortaya çıkar.


ÜRETİM FONKSİYONU 
Bir işyerinde yapılacak üretim için harcanan her türlü maliyet (iş gücü giderleri, hammadde maliyeti, sermaye, üretim tesisi giderleri) ile üretilen ürünün matamatiksel olarak karşılaştırılmasına üretim fonksiyonu denir. Girdi- Çıktı ilişkisi olarak da nitelendirilen üretim fonsiyonunda üretim için kullanılacak olan faktörlerin çağa ayak uydurur nitelikte olması gerekir. Bu faktörler arazi, işgücü , sermaye ve girişimciliktir. Bu 4 ana faktörü ne kadar efektif kullanırsanız ürettiğiniz mal okadar artar, üretilen birim başına maliyet bir okadar da azalır.


VARANT 
Varantlar yatırımcıya dayanak varlığı önceden belirlenen bir fiyattan, belirli bir tarihte alma veya satma hakkı veren ve bu hakkın nakit uzlaşı ile kullanıldığı menkul kıymet niteliğindeki sermaye araçlarıdır. Dayanak varlık sözcüğüyle anlatılmak istenen şey hisse senedi,endeks yada döviz fiyatı olabilir. Her varantın belirlenmiş bir vadesi vardır. Vade tarihinin bitimine kadar borsada işlem görebilir. Varantlar alım varantı ve satım varantı olarak ikiye ayrılır. Alım varantları dayanak varlığın fiyatının artmasına doğru orantılı olarak hareket ederken satım varantları dayanak varlığın artmasına ters orantılı olarak çalışır. 


VARLIK FONU 
Varlık Fonları, çeşitli finansal varlıklara yatırım yaparak gelirini arttırmayı amaçlayan devlet yönetimi altında çalışan finansal varlık kurumlarıdır. İki temel amacı vardır. Birincisi; ülke ekonomisini dış etkilerden kurtararak düzenli bir şekilde işlemesini sağlamak. İkincisi ise; gelecek kuşakların refah seviyesini yukarı çekmek. Varlık Fonu'na aktarılan mevduatlarla ağırlıklı olarak devlet tahvillerine, hisse senetlerine, yatırım fonlarına ve çeşitli projelere geçici veya kalıcı ortaklık yoluyla yatırım yapılır. Sağlanan karla fonda biriken mevduatın artması sağlanır.


VARLIK VERGİSİ 
Bir ülkede yaşayan bireyin serveti üzerinden alınan vergiye Varlık Vergisi denir. Ülkemizde 2. Dünya Savaşı (1942) sırasında uygulandı. Özellikle gayrimüslim halktan toplanmıştır. O dönemde vergiyi ödemeyen gayrimüslimler toplama kamplarına sürgüne gönderildi. Günümüzde Varlık Vergisi toplayan bir ülke kalmamakla beraber küresel kriz ortamlarında yeniden gündeme gelmektedir.


VİOP 
 Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası'nın kısaltmasıdır. Vadeli işlem sözleşmeleri alınıp satılır. Bu piyasada işlem yapabilmek için yatırımcı sözleşmede yazılı olan teminatı ödemek zorundadır. Vadeli İşlem Sözleşmeleri, sözleşmenin taraflarına standartlaştırılmış miktar ve kalitedeki bir malı, kıymetli veya finansal göstergeyi, belirlenen ileri bir tarihte, bugün üzerinde anlaşılan fiyattan alma veya satma yükümlülüğü veren sözleşmelerdir.


VOLATİLİTE 
Volatilitenin kelime anlamı oynaklık veya dalgalanmadır. Finans piyasalarında bu terim kur  veya endeksde meydana gelen iniş çıkışlar sonucu ortaya çıkan fiyat değişimleridir. Örneğin Dolar/Tl kuru güne 13.00 seviyesinden başlayıp gün sonunda 13.60 seviyesine yükselirse o gün içinde volatilitenin yüksek olduğu anlamında gelir. Yada kur güne 13.00'da başlayıp 13.10'da günü kapatırsa kurda volatilitenin az olduğu anlamına gelir.


YAP-İŞLET-DEVRET MODELİ
Ülkemizde de sıklıkla kullanılan bir altyapı hizmeti üretme modelidir. Örneğin devlet bir köprü inşaa edecekken hazinesinden çıkacak maliyeti en aza indirmek için ihale yöntemiyle bir müteahhit firmasıyla anlaşır. Anlaşma koşullarında inşaatın ne kadar süreceği inşaat bittikten sonra firmanın köprüyü ne kadar süre işleteceği belirlenir. Anlaşmada belirtilen işletim süresi bittiğinde ise devlet bir mali külfete katlanmak zorunda kalmadan köprü sahibi olur. Müteahhit firmanın işletmeyi kullanırken geçiş ücretini belirleme özgürlüğü ve devlet tarafından karşılanması gereken geçiş garantisi ücreti halk ve devlete büyük maliyet oluşturabilir. İhale sırasında bu ücretlerin de belirlenmesi hem halk hem de devlet için olumlu sonuçlar doğurabilir.


YAPISAL REFORM
Eskiyen gelişmelere yeteri kadar tepki veremeyen bir sistemin verimli çalışabilmesi ve gelen darbelere dayanıklı hale gelebilmsi için yenilenmesi gerekir.Örneğin finansal olarak  zarar eden bir  kurumu kar eden  bir pozisyona getirmek için yapılan her köklü değişim yapısal reform olarak adlandırılır. Reformu devrimle karıştırmamak gerekir. Reformda yapısında aksaklık olan kurumun iç dinamiklerinde değişiklik yapılarak daha iyi çalışması sağlanır. Devrimde ise yapısal sorunları olan kurumun tamamen ortadan kaldırılması söz konusudur.


YASTIK ALTI BİRİKİMİ 
İnsanların birikim ve tasarruflarını banka veya benzeri finans kuruluşuna  yatırmayıp evlerinde saklamalarına yastık altı birikimi denir.  Yastık altı birikimleri TÜRK LİRASI, DÖVİZ veya  ALTIN olabilir.Ekonomilerde kriz ortamının oluşması ve bankalara olan güvenin azalması yastık altı birikimlerin artmasına neden olur. Dünya Altın Konseyi tahminine göre Türkiye'de 3.400 ton altın yastık altında bulunmaktadır. 


YATIRIM YAPILABİLİR ÜLKE STATÜSÜ 
En az iki uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu tarafından BBB yada BAA düzeyinde kredi notuna sahip ülkeler yatırım yapılabilir ülke statüsüne sahip olur.


YENİDEN YAPILANDIRMA 
Borç alacak ilişkisinde borçlunun borcunu ödememesi veya borçlu ve alacaklının karşılıklı olarak anlaşmasıyla borcun veya alacağın tekrar hesaplanarak yeni bir ödeme planıyla işleme konulmasıdır. Örneğin herhangi bir bankadan alınan bir kredinin geri ödemesini güncel faiz kuru üzerinden yeniden hesaplanarak ödenmesi durumuna yeniden yapılandırma denir.


ZEW ENDEKSİ 
Almanya'nın ekonomisine dair fikir veren ZEW (Zentrum für Euroapanısche Wirtschaftsfarschung) güven endeksi aylık olarak açıklanır. Avrupa genelinde 350 analist ve ekonomistin Alman Ekonomisinin gelecek altı ayına dair enflasyon,faiz oranları, döviz kurları  ve borsa beklentilerini gösterir. Katılımcılar iyimser(+), kötümser(-) ve nötr(0) olmak üzere üç şekilde oy verir. Örneğin analistlerin %20' iyimser %35'i kötümser %45'i ise nötr o verirse sonuç -15 olacaktır ve geleceğe dair beklentiler olumsuz olacaktır.

 

HABERLER Tümü >
Kaynak
Kategori
Bize katılmak ister misiniz?